Türkiye’de göz hastalıkları, nüfus yaşlanması, yaşam tarzı değişiklikleri ve kronik hastalıkların artışı nedeniyle son yıllarda dikkat çekici bir şekilde artış göstermektedir. Aşağıdaki analizde, Türkiye’deki güncel veriler ışığında önemli hastalıklar ve sağlık politikaları üzerine öneriler yer almaktadır.
Görme Bozuklukları ve Görme Yetersizliği: Kimler Etkileniyor?
TÜİK verilerine dayalı olarak yapılan bir çalışmada, Türkiye’de yaklaşık 1.039.000 kişinin görme yetersizliği yaşadığı ve bu oranın %1,4 olduğu saptanmıştır. Yaş ilerledikçe bu oran ciddi biçimde artmakta, 75 yaş üstünde oran %46,5’e kadar çıkmaktadır. Ayrıca kadınlarda oran daha yüksek bulunmuştur .
İzmir odaklı saha çalışmalarında ise 18–50 yaş arası yetişkinlerde en sık görme kaybı nedenleri olarak retinal distrofiler (%37), doğumsal anormallikler ve miyopik dejenerasyonlar öne çıkarken, 50 yaş üstünde makula dejenerasyonu %21, retinopati %17, kornea opasitesi %14, katarakt %12 ve glokom %9 gibi oranlar gözlemlenmiştir .
Güney Türkiye’de yapılan bir raporda ise yetişkin körlük nedenleri arasında katarakt (%23,2), kornea opasiteleri (%16,8), retinal distrofiler (%13,5), optik atrofi (%10,7) ve glokom (%9,6) gibi hastalıklar sıralanmıştır. Göz rahatsızlıklarının dağılımı sosyoekonomik farklara göre de değişiklik göstermektedir.
Diyabetik Retinopati ve Retina Hastalıkları
Son yıllarda Türkiye’de diyabet sıklığının artışı retinopatiye bağlı görme problemlerini de tetiklemiştir. 2022–2024 yılları arasında 140.000’i aşkın hastayı içeren bir hastane çalışmasında, bu üç retina vasküler hastalığın toplam prevalansı %1,4 olarak bulunmuştur. Bunun içinde diyabetik retinopati %1,12, retinal ven tıkanıklığı %0,27, retinal arter tıkanıklığı ise %0,01 oranındadır. Bu hastalıklar kadınlarda daha yaygın görülmüştür. 50 yaş üstünde makula ödemi, daha gençlerde neovaskülarizasyon gibi komplikasyonlar dikkat çekicidir
Myopi, Uveit ve Diğer Göz Hastalıkları
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de myopi (miyop) prevalansı çocuklar ve genç yetişkinler arasında hızla artmaktadır. Global veriler 2023’te çocukların %36’sının miyoptik olduğunu ve bu oran 2050’ye kadar %40’a ulaşabileceğini göstermektedir. Dijital ekran süresi her eksaati için miyopi riskinde ortalama %21 artış saptanmıştır
Türkiye’de uveit yani göz içi iltihabı da önemli görme sorunlarına neden olmaktadır. Enfeksiyöz uveit vakaları, 1988–2009 döneminde %15,1’den 2009–2019 döneminde %16,8’e çıkmıştır. Toksoplazma kaynaklı vakalar azalırken, CMV anterior uveit ve tüberküloz gibi nedenlerle uveit vakalarında artış kaydedilmiştir.
🚨 Göz Yaralanmaları ve Küresel Eğilimler
Global ölçekte, göz yaralanmalarının sayısı 1990–2019 arasında %24 artmış olup, Türkiye’yle birlikte birçok ülkede 2011 sonrası tekrar yükseliş trendine girmiştir. Dünya çapında 2019 itibarıyla yaklaşık 59.9 milyon yeni göz yaralanması vakası kayda geçmiştir
Risk Faktörleri ve Sağlık Erişimi Sorunları
Türkiye’de sosyoekonomik durum, eğitim düzeyi, kent‐kır ayrımı ve sağlık hizmetlerine erişim, göz sağlığını doğrudan etkileyen önemli risk faktörleri arasında yer almaktadır. Özellikle düşük gelirli bölgelerde erken teşhis eksikliği, okul çağındaki çocuklarda yapılmayan göz taramaları nedeniyle refraktif hatalar, ambliyopi ve strabismus oranları yüksektir.
Kadınlarda görme yetersizliği daha yüksek oranda görülmekte; bunun nedeni hem biyolojik (örneğin bazı otoimmün hastalıklar) hem de sağlık hizmetlerine ulaşımda yaşanan cinsiyete özgü engellerdir.
Sağlık Politikası ve Önleyici Yaklaşımlar
Bu veriler ışığında aşağıdaki önlemler kritik önem taşımaktadır:
1. Zorunlu görme taramaları: Özellikle okul‐öncesi ve okul çağı çocuklarda, kırsal bölgeler ve düşük gelirli ailelerde göz muayenesi programları uygulanmalı.
2. Diyabet yönetimi: Diyabeti olan bireyler, yılda en az bir kez retina taraması yapılmadan bırakılmamalı; salgı retina ödemi ve proliferatif retinopati erken tanınmalı.
3. Yaşlı nüfus için rutin takip: Katarakt, makula dejenerasyonu ve glokom gibi yaşa bağlı hastalıklar için rutin muayene, erişim kolaylaştırılmalı.
4. Toplumsal bilinç artırma: Medya, okullar ve yerel topluluklar üzerinden kampanyalarla göz sağlığına dair farkındalık artırılmalı.
5. Kırsalda klinik kapasitenin güçlendirilmesi: Kornea opasiteleri, doğumsal retina hastalıkları ve travma gibi durumlar için erişim kolaylaştırılmalı.
Sonuç
Türkiye’de nüfus yaşlandıkça, dijitalleşme arttıkça ve kronik hastalıklar yaygınlaştıkça göz hastalıkları da artmış durumda. Özellikle katarakt, diyabetik retinopati, glokom, makula dejenerasyonu, refraktif hatalar ve uveit gibi nedenler ön planda. Türkiye’nin farklı bölgelerinden elde edilen verilerde sosyoekonomik eşitsizliklerin net yansıması var.
Bu durumda halk sağlığının koruyucu önlemlerine ve erken tanıya daha fazla yatırım yapılması hayati önem taşıyor. Sağlık politikaları çocukları, kadınları, yaşlıları ve kırsal kesimi kapsayacak biçimde genişletilmelidir.
Sağlığı göze alan toplumsal bir yaklaşım çok geç olmadan artırılmalı. Gözlerinizi korumayı ihmal etmeyin!
Yorumlar
Kalan Karakter: