Merhabalar değerli okurlarım.
Kültürümüz konusuna bugün kendi uğraşım olan türkülerimizle devam edelim.
Evet türküler bazen ağlatan bazen güldüren bazen hüzünlendiren bazen şahlandıran bazen oynatan türkülerimiz var.
Hoş bazen fazla bir oynatan türkülerle uğraşmadım genelde gurbet türküleriyle, Erzurum, Kars, Erzincan, Malatya, Elazığ, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman yani kısacası Doğu ve Güneydoğu türküleriyle haşir ve neşir oldum. Evet kültürümüzün içinde türkülerimizde var. Ama asıl mesele türküleri yozlaştırmadan bozmadan aslına göre icra etmek önemlidir, çünkü türkülerimizin içinde herşey var gurbet var memleket var vatan var bayrak var hasretlik var kahramalık var. Bunlar oluncada sadece çalabiliyorsa bağlamayı alıp türkü yakmak kalıyor geriye. Yıllarca ozanlarımız şairlerimiz aşıklarımız çok ama çok söz yazdılar bestelediler notaya aldılar okuyucularda bunları icra ettiler.Dedim ya önemli olan türkülerimizi aslına uygun okumak. Bazıları işte derler ben bu türküye yorum getirdim,yok arkadaş sahipli eserlere yorum getiremezsiniz. İlk kim derlemiş bestelemiş okumuşsa onun gibi okumak gerekir.Mesela rahmetli Erzurum'un medari iftiharıTRT sanatçısı Mükerrem Kemertaş Huma kuşunu ne kadar güzel okumuş biz hep onları dinleyerek Halk Müziği terbiyesi içinde büyüdük. Biri kalkıp okumaya çalışıyor ama o havayı veremiyorlar. İllede Kemertaş'tan dinleyeceğiz ve bunun gibi çok türkümüz var demekki.Türküleri aslına göre okumak gerekiyor, çünkü o türküler külliyen kültür kokuyor ve hemen hemen çoğu türkülerinde hikayeleri var. İşte asıl kültüre burada giriyoruz.Mademki türkülerin hikayelerinden bahsettim o zaman gelecek yazımda ERZURUM'un güzel bir türküsünün hikayesini kültürümüz dahilide yazacağım.
Yorumlar
Kalan Karakter: